Buca haberler. Son Dakika haber başlıkları ve gelişmeler

Buca, Türkiye’nin İzmir ilinin bir ilçesidir. İlçenin kuzeyinde Konak, kuzeydoğusunda Bornova, doğusunda Kemalpaşa, güneyinde Torbalı, güneybatısında Menderes, batısında Gaziemir ve Karabağlar ilçeleri bulunmaktadır. Nüfus bakımından İzmir’in en büyük ilçesidir. Nüfusu 510.695 kişidir.

Buca’da antik çağdan bu yana bir yerleşimin olduğu bilinmektedir. 1868 yılında Buca’nın kuzeydoğusunda antik döneme ait büyük bir kadın büstü ortaya çıkarılmış olup bu büst hâlen Londra’daki İngiliz Müzesi’nde sergilenmektedir. Buca MÖ 130’lara uzanan tarihi, birçok uygarlığa tanıklığı ile bir kültür ve tarih beldesidir. Buca, tarihsel geçmişi ile bünyesinde birçok eser barındırır.

Rakım:

120 m

İl alan kodu:

0232

İl plaka kodu:

35

Coğrafi bölge:

Ege Bölgesi

Daha fazla göster

Buca Emitoloji

İznik Devleti Kralı İoyanis’in 1235 yılında Kohi denen ve Kral Yolu yakınında bir yerleşim alanından bahsettiği yerin Buca olarak değiştiği, Kohi adının daha sonra Gonia, Bugia ve Buca’ya dönüştüğü sanılmaktadır. Bizanslılar döneminde ise bugünkü yerleşim yerinde Vuza, Uza ya da Vuzas isimli bir toprak sahibinin yaşadığı, yerleşim yeri isminin değişerek zamanla Buca olduğu varsayımı da vardır. Ayrıca İtalyancada BUCA kelimesi çukur anlamına gelmektedir Buca’nın çukurda kalışı ismin buradan geldiğini kuvvetlendirmektedir.

Buca Tarihçesi
Buca adı ilk kez 1688 yılında Fransız Konsolosluğu kayıtlarında görülmüştür. Bu yılda bir deprem olmuş, Fransız Konsolosluğu Buca’ya taşınmıştır. MÖ 1102’de Eolyalıların şehri almalarına kadar yerli halkın oldukça rahat bir hayat yaşadığı kabul edilir. MÖ 727 yılına kadar İyonlarla çekişen Eolyalılar, bu tarihten sonra şehri İyonlara bırakmıştır. Bir süre sonra güçlenen Lidyalılar, MÖ 628 yılında İzmir’i almıştır. Bu tarihlerde İzmir şehri dağılmış, halk civarda bulunan küçük yerleşim alanlarına geçmeye başlamıştır. Bu değişim, bugün gördüğümüz İzmir dolaylarındaki birçok yerleşim alanının ilk temellerini atmıştır. Bunlar arasında Buca’yı da sayabiliriz.

Buca’da antik çağdan bu yana bir yerleşimin olduğu bilinmektedir. 1868 yılında Buca’nın kuzeydoğusunda antik döneme ait büyük bir kadın büstü ortaya çıkarılmış olup, bu büst hâlen Londra’daki İngiliz Müzesi’nde sergilenmektedir.

Ayrıca Buca ve Kangölü çevresinde Bizans Haçı kabartmaları bulunan sütun başlıkları, antik “ARTEMİS MABEDİ”ne ait olduğu sanılan mermer yer döşemeleri, Forbes Köşkü çevresinde Bizans sikkeleri, Gürçeşme (Kançeşme) yolu üzerinde Roma Kalesi kalıntıları da antik çağda bu yörede gelişmiş toplumların yaşadığını ortaya koymaktadır. İyon saldırısı sırasında Buca’ya yönelen halk, Dereköy, Kangölü ve Kozağacı yörelerine yerleşmiştir. Yakın tarihimizde Buca’nın bir Rum köyü olduğu, aynı dönemde Rumlar, Yahudiler ve Türklerin bir arada yaşadığı, Avrupalı işadamları ile ailelerinin de Buca’da yaşadıkları, bunun beldenin gelişme ve zenginleşmesinde önemli bir etken olduğu belirtilmektedir. Osmanlı Devleti döneminde 1872 yılında Buca’nın ünlü üzümlerini Alsancak Limanı’ndan tüm dünya pazarlarına ulaştırmak için Buca’nın merkezine Buca Tren İstasyonu inşa edilmiştir. İstasyon günümüzde atıl durumdadır ve kullanılmamaktadır.

Buca, Rumlar, Yahudiler ve Türklerin bir arada yaşadığı, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Hollanda şirketleri ile daha çok ticari ve sınai ilişkiler çerçevesinde oluşan Levanten Grubu’nun sayfiye yeri olarak yerleştiği bir belde özelliğini yakınçağ öncesinde taşımaya başlamıştır.

Türkiye’nin en yüksek heykeli olan Atatürk Maskı, Buca’da yer almaktadır.
Buca MÖ 130’lara uzanan tarihi, birçok uygarlığa tanıklığı ile bir kültür ve tarih ilçesidir. Zengin doğa ve kültür mirasını, nüfus artışına ve günümüz yaşam biçiminin ortaya çıkardığı tüm etkenlere karşı koruyabilmiştir. Bu nedenle bugün Buca’da geçmişten günümüze kadar gelen bir tarihi görüntü sergilenmektedir. Buca’da yaşam, her şeyden önce zengin bir tarih, kültür ve doğa mirası ile iç içe bir yaşam olarak nitelendirilmektedir. Buca, tarihsel geçmişi ile bünyesinde çok önemli ve günümüzde de yaşayan eserler barınağıdır. George King Forbes, Gout, Prenses Borghese, Kont Dr.Aliberti, De Jongh, Dimostanis Baltacı Malikaneleri, tarihi İngiliz Protestan Kilisesi, Su Kemerleri, Buca’da yaşamış ve ölmüş birçok ünlü ailelerin mezarları, dar sokakları ve bugün bile birçok mimara ilham kaynağı olan Rum Evleri, ilçeye gelenlerin ilgisini çeken yapıtlardır.

9 Eylül 1922’de İzmir dolayısıyla Buca, Yunanlardan geri alınınca buradaki Rumlar bölgeyi terk etmiştir. 1922 yılına kadar Buca’nın nüfusu genellikle İngiliz, Rum ve Hollandalılardan oluşmakta idi. Buca, Cumhuriyetin ilanından sonra (29 Ekim 1923 – Türkiye’de cumhuriyetin ilanı) çok hızlı bir gelişme göstermiş ve bu dönemde göçmen kitlelerin ilçede yerleşimi devam etmiştir. Buca, 4 temmuz 1887 yılında yürürlüğe giren 3392 sayılı yasa ile ilçe olmuştur. Buca, İzmir’in en kalabalık ilçelerindendir.

Buca’nın Coğrafyası

Buca, İzmir’in 9 kilometre güneydoğusunda kurulmuştur. Nif Dağı’nın güney eteklerine yerleşmiştir. Yüzölçümü 178 kilometrekare, denizden yüksekliği 38 metredir. Buca’nın kuzeyinde Konak, kuzeydoğusunda Bornova, doğusunda Kemalpaşa, güneyinde Torbalı, güneybatısında Menderes, batısında Gaziemir ve Karabağlar ilçeleri bulunmaktadır. Buca, İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden biridir. İlçenin kırk yedi mahallesi vardır. Bütün yerleşim birimleri ovada kurulmuştur. Buca’da çarpık kentleşme pek görülmemektedir. Güven, Yiğitler, Efeler, Ufuk, Dumlupınar, Menderes, Valirahmibey, İnkılap, Evka-1 gibi en büyük mahalleleri düzgün kentleşmiş; Gediz gibi dışta kalan mahallelerdeyse çarpık kentleşme görülmektedir.

Buca düz ve verimli topraklara sahiptir. Tınaztepe, Tıngırtepe, Zeytintepe, Koşutepesi ve Karacaağaç gibi tepeleri de vardır. Nif Dağı’ndan doğan Meles Çayı, Şirinyer’den geçer ve Halkapınar’da denize dökülür.

Buca’ya bağlı, Kaynaklar beldesinin yanı sıra, Kırıklar, Karacaağaç ve Belenbaşı adında üç köyü yeni kanunla birlikte mahalle statüsü kazanmıştır.

Buca’nın Nüfusu

Bugün nüfus artışı yönünden Türkiye’nin en hızlı gelişen ilçeleri arasında yer almaktadır. Son nüfus sayımına göre 1990 yılında 1980 yılına göre %97’lik artış oranı ile metropol düzeyde en hızlı gelişen ilçe olmuştur. İlçeye göç günümüzde de sürmektedir. 1950’li yıllarda doğudan batıya doğru başlayan göçler, Buca’yı da etkisi altına almıştır. Ayrıca ilçede Evka 1, İzkent, Ege-Koop, Buca Koop konutlarının bulunması ve birçok fakültenin kurulması ilçeye göçü son yıllarda daha da hızlandırmıştır. 1990 yılında 203.383, 1997 yılı itibarıyla 285.250 olan nüfus 2014 yılında 461.761 kişiye ulaşmıştır. İzmir’in en kalabalık ilçesidir. Nüfusun çoğunu Yunan, Boşnak, Arnavut ve Bulgar göçmenleri oluşturmaktadır.

Buca’da Spor Faaliyetleri

Buca, spor açısından büyük zenginliğe sahip bir ilçedir. Buca’da spor yapmak ve izlemek için birçok spor alanı bulunmaktadır. En dikkat çekeni 2008 yılında yapılan ve Bucaspor’un maçlarına ev sahipliği yapan Yeni Buca Stadyumu’dur.

At yarışları açısından  Türkiye’de çok önemli bir yere sahiptir. 1856’dan beri hipodromda at yarışları düzenlenmektedir.[17] Ayrıca ilk gece at yarışları da Şirinyer Hipodromu’nda gerçekleştirilmiştir.

Spor alanlarının başlıcaları:

Yeni Buca Stadyumu (Bucaspor’un stadı)
Buca Belediye Stadı (Bucaspor’un eski stadı, şu anda kullanılmıyor.)
Seyit Mehmet Özkan Tesisleri (Bucaspor’un ve Futbol Akademisi’nin antrenman alanları)
Cemil Şeboy Tesisleri
Şirinyer Hipodromu
Buca’nın spor takımlarından en tanınanı Bucaspor’dur. Futbol takımı Yerel Amatör Lig’inde bulunmaktadır. Basketbol ve voleybol alanında amatör seviyede faaliyet göstermektedir. Buca ilçesi, Bucaspor’un altyapı takımı ile de Türkiye’nin en iyi altyapılarından birine sahiptir. Bucaspor Futbol Akademisi ülke bazında önemli dereceler elde etmektedir.

Spor Takımlarının Başlıcaları:

1928 Bucaspor
Bucaspor
Şirinyerspor
Buca Belediyespor
Bucaspor Bayan Futbol Takımı
Bucaspor Futbol Akademisi
Buca Zaferspor
Buca Gençlerbirliğispor
Fırat Seyhangücüspor
İşçievlerispor

Buca Google harita konumu